20 Haziran 2012 Çarşamba

Deli Emin

Gerçek İsmi Süleyman SARIDAŞ

 

   "Emin'in ismi Süleyman olmasına karşın halk onu Emin diye bilir. Baba adı da Süleyman' dır. Deli Emin sert mizaçlı idi. Birisini gözüne kestirir ileriden hızlıca gelir ve omuzuna tatlı sert vururdu. Sonra birşeyler söylemeye çalışır ama anlaşılmazdı.

   Emin düğünlerde oynamayı severdi. Düğünün erken vakitlerinde düğün yerine gelir, tek başına uzun uzun oynardı. Çalgıcılar da onu tanır ve onun istediği havaları çalardı. O olduğu zaman düğünlerde ortalık hiç boş kalmazdı.


      Çarşıda yolda birinden para istese Emin’e hemen para verirlerdi. Her zaman, herkesten de para  istemezdi. Para isterken sert ifadelerle "Para ver" diye emri vaki konuşurdu. Bilirlerdi ki Emin’e para veren dükkanına varmadan eciri hasıl olurdu. 

      Emin; Afyon, Dinar, Isparta otobüslerine otostop yapar biner, gider gelirdi. Bazen şoförler yer olmadığından almazdı. Ama gittiği yerde Emin’i görünce "Yaa bu adam ne zaman geldi kardeşim biz bu adamı otobüse almamıştık" diye hayret ederlerdi. Onun için Emin’i her şoför almaya gayret ederdi. Veya şoförler Emin’e para verirler almazsa gönlünü hoş ederlerdi. 

      Emin’i mutlu edenler yolcu sıkıntısı yaşamazlardı. Dolu dolu gider gelirlerdi. Emin’i kızdıran arabasına almayanlara beddua ederdi. O şoförün yolda mutlaka arabası arızalanır, tekeri patlar bir olumsuzluk olurdu. Bu olayda çok vaki olmuş çok kişi tarafından tevaturen de anlatılmaktadır. 

      Emin Başağaç halkından kasaba dışında kalanların ölüsünü, doğumunu, kazasını, ne zaman geleceğini ya da yolda geldiğini söylerdi. Yani akrabalarının bilmediğini ilk o söylerdi. Tanıdığı bildiği birinin öldüğünü, kaza yaptığını, düğününü, yolculuğunu nereden nasıl bilirdi, Yaratanın hikmetin den sual olunmaz. 

      Birde Emin tanıdığı kişilerin hastanede yatan hastalarını ziyaret ederdi. Hatta kendi çapında ufak tefek hediyede alırdı. Hasta Isparta, Afyon' da nerede yatıyor olursa olsun giderdi. 

      Avrupa' da çalışan kişiler memlekete geldiklerinde Emin’e mutlaka gömlek, ayakkabı, ceket pantolon gibi bir hediye verilirdi."

(Yaşar Atalay'ın Anlatımıyla)

Derleyen: Mehmet D.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder